Selamlar, ben Bartu Gürtekin. Ostim Teknik Üniversitesi makine programında 1. sıınf öğrencisiyim. Bu blogda size hobimden bahsedeceğim.


    Ben küçüklüğümden beri arabalara karşı fazla bir ilgi besliyorum. Arabaların sesi, görüntüsü, gücü ve hızları çok hoşuma gidiyor. Fakat günümüzde yavaş yavaş elektrikli araçlara geçiş yapıldığı için arabaların sesleri beni yeterince tatmin edemiyor. Arabalara karşı beslediğim ilginin asıl kaynağı olan küçük dayım, ben küçükken arabasıyla trafikte tehlikeli hareketler yaparak hem bizi hem trafiktekileri korkutuyordu fakat o zamanlar trafik cezaları yaptığı hareketleri kapsamıyordu ve benimde hoşuma gidiyordu. O zamanlar ilgim oluşmaya başladı ve internetten dayımın yaptığı hareketlere benzeyen şeyleri izliyordum. (Drift, makas, hız) Fakat o zamanlar küçüktüm ve ehliyetim yoktu. Ayrıca boyum pedallara bile yetişmiyordu:) Böylece bende evimde oturup video izleyerek, yazı okuyarak, kitap veya dergi okuyarak bilgilerimi geliştirdim. Fakat bu işlere biraz erken başladığım için ehliyetimi almayı bekleyene kadar bilgilerim biraz fazla birikti. Bu sayede arkadaş grubumuzda arabalarla ilgili herhangi bir şeyi arkadaşlarım bana danışıyor. Bu sayede yılların verdiği bilgilenmelerle ailemdeki herkese araba satın alma, satma, tamir konusunda da yardımcı olabiliyorum. Hatta araba bilgim o kadar arttı ki, bazen evin önünden geçen spor arabaların egzoz sesinden bile motor tiplerini anlayabiliyorum. Ablam sırf bu yüzden bana hasta bile dedi. 


Yukarıda gördüğünüz araba BMW markasının ürettiği spor bir araba. Kendisi ülkemizdeki ekonomik koşullardan dolayı biraz pahalı olduğu için almak biraz zor ama benim hayallerimi süsleyen bir araba olduğu için bu arabayı almak uğruna elimden gelen her şeyi yapacağım. 


    Ehliyetimi aldığım günden beri ise aile evinde bulunan arabayla ilgileniyorum. Ara sıra arabayı çıkartıp temizliyorum, sürekli yeni araba kokuları alıyorum. Arabanın kırılan parçalarını kendi ellerimle tamir edip  ilk aldığımız gibi tertemiz yapmaya çalışıyorum. Sonuçta herkesin arabası kendisi için değerlidir. Babam ise benim kadar arabalara ilgili olmadığı için benim yaptığım işleri takdir ediyor ve ara sıra bana yardım etmeye ya da izlemeye geliyor. Fakat benim arabamın çekiş sistemi ve gücü aktardığı tekerler önde olduğu için (FWD), internette gördüğüm çoğu videodaki hareketleri yapamıyorum  ve bazen arabamı satıp arkadaş itişli (RWD) bir araba alıp gençliğimin baharını yaşamak istiyorum. Ama aynı zamanda araba evin arabası olduğu için kafama göre hareket edip arabayı satamıyorum. Buna rağmen arabamın yol tutuşu piyasadaki tüm arabalardan daha iyi olduğu için virajlara hızlı giriyorum ve hiç hissetmeden çıkabiliyorum, ki bu da beni olabildiğince tatmin ediyor. Düz yolda bana meydan okuyan arabaların virajlara girerken frene basmaları egomu tatmin ediyor ve yanlarından geçerken bana şaşkınlıkla bakışları hoşuma gidiyor. Sanırım bu hobim bir gün benim sonum olacak ama böyle bir şey yaşanırsa pek pişman olmam, annemler üzülür ve bunu da istemem. 

    Benden de size bir tavsiye;

Ehliyeti almadan önce her tehlikeli hareket yapmak istiyorsunuz, yapabileceğinizi düşünüyorsunuz fakat işler internette göründüğü kadar kolay olmuyor. Bunu direksiyonun başına oturmadan anlamak biraz zor, bende ehliyetimi almadan önce böyle düşünüyordum. Kısacası, her heves gelip geçicidir. Hiçbir heves ise canınızdan değerli değildir. Dikkatli olun. 

Yorumlar